Radyo Sinezen Radyo Sinezen

DUYURU:
Ana Sayfa Sorulara Cevap 2 Ağustos 2023 266 Görüntüleme

İmam Hüseyin’in Önem ve Felsefesi nedir?

Soru: İmam Hüseyin’in (a.s) mateminin önemi ve felsefesi nedir?

Cevap: İmam Hüseyin’in (a.s) mateminin önem ve felsefesini anlamak için birkaç noktaya dikkat etmek gerekir:

1. Büyük ve seçkin İnsanların Örnek Hayatları ve Hatırlarını Zinde Tutmak

Kur’an-ı Kerim’in değişik ayetlerinde vurgulanan temel konulardan biri de Allah erleri ve tarihin yüce ve seçkin şahsiyetlerinin ve de onların ibret verici hayatlarının anı ve hatırasını diri tutmaktır. Meryem suresinde Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Kitap’ta İbrahim’i de an. Gerçekten o, son derece dürüst bir kimse, bir peygamber idi.”[1] Sonra da onun putlara ve putperestlere karşı şiddetli mücadelesini beyan etmektedir.

Bir diğer ayette de şöyle buyurmaktadır: “Kitap’ta İdris’i de an. Şüphesiz o, doğru sözlü bir kimse, bir nebi idi. Onu yüce bir makama yükselttik.”[2] Ardından da Allah’ın nimetlerine sahip peygamberlere işaret edilmektedir.

Bir başka surede de şöyle buyurmaktadır: “(Ey Muhammed!) Kulumuz Eyyûb’u da an. Hani o, Rabbine, “Şeytan bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu.” diye seslenmişti. Biz de ona, “Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içecek soğuk bir su.” dedik. Biz ona tarafımızdan bir rahmet ve akıl sahiplerine bir öğüt olmak üzere ailesini ve onlarla birlikte bir o kadarını bahşettik.”[3] Bu ayetlerde ve benzerlerinde büyük şahsiyetlerin şahsi ve ailevi yönleri ve yaşamlarındaki normal işlere işaret edilmediği açıktır. Sadece onların salahiyetleri, ahlaki erdemleri ve yapıcı faaliyetlerinden söz edilmiştir. Bu mevzu, insanlık tarihinin belirgin ve seçkin şahsiyetlerinin anı ve hatırasının diri kalması ve onların beğenilmiş sıfat ve hallerine dikkat çekilmesi gerektiğini göstermektedir. Bu yüzden Ehlibeyt İmamlarının (a.s), başta Şehitler Efendisi Hz. İmam Hüseyin (a.s) olmak üzere Kerbela şehitlerinin anı ve adlarını diri tutmak için değişik yöntemlerden yararlandıklarını görmekteyiz.

2. Ehlibeyt İmamları (a.s) ve İmam Hüseyin’e (a.s) Matem Tutmanın Değişik Yöntemleri

a) Matem Merasimleri Düzenlemek

Masum imamların (a.s) Hüseyni (a.s) hareketi diri tutmak için kullandıkları yöntemlerden biri de matem merasimleri düzenlemek ve Kerbela’daki yürek yakan musibetler için ağlamak ve ağlatmak ve o hadiseyi uygun zamanlarda hatırlatmak olmuştur. İmam Zeynelabidin (a.s) imamet dönemi boyunca sürekli tarifsiz acılara içinde barındıran Aşura öyküsünün matemini tutmuştur. İmam bu musibete sürekli ağladığından dolayı “bekkâin”den (çok ağlayanlar)dan sayılmıştır.[4]

Alkame Hazrami şöyle nakletmektedir: İmam Muhammed Bâkır (a.s) Aşura gününde İmam Hüseyin için (a.s) evinde matem merasimi düzenlerdi ve kendisi atası için ağlardı. O, gizli değil açık bir şekilde evde olanlara İmam Hüseyin (a.s) için matem tutmalarını ve onun musibetinden dolayı birbirlerine başsağlığı dilemelerini buyururdu.[5]

 İmam Cafer Sâdık (a.s), Davud Rıkki’ye şöyle buyurdu: “Ben, İmam Hüseyin’i (a.s) hatırlamadan asla soğuk su içmedim.”[6]

İmam Rıza’dan ise şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Muharrem ayı olduğunda hiç kimse babam (İmam Kazım a.s)’ı gülerken görmezdi ve Muharrem’in onuncu gününe kadar her günü üzüntü ve hüzün ile geçerdi. Aşura gününe gelindiğinde ise o gün onun musibet, hüzün ve ağlama günü olurdu ve şöyle buyururdu: “Bugün Hüseyin’in (a.s) şehit olduğu gündür.” [7]

Ehlibeyt İmamlarının (a.s) kendisi Şehitlerin Efendisi’nin mateminde ağlamakla kalmaz, halkı da İmam Hüseyin (a.s) için ağlamaya yöneltir ve teşvik ederlerdi. Bir nakilde şöyle geçer: “Kim Hüseyin’e (a.s) ağlarsa veya (hatta) birini onun için ağlatırsa, onun mükâfatı cennettir. Aynı şekilde hüzün ve ağlama haline bürünen herkesin de mükâfatı cennettir.”[8]

Ehlibeyt İmamları, Kerbela musibetini şiire döken ve merasimlerde okuyan şairleri mersiye okumaya sürekli teşvik etmeği de ihmal etmemişlerdir. Kumeyt-i Esedi, Di’bel Huzâi, Seyyid-i Himyeri gibi meşhur şairler İmamların teşvik ve takdirlerine mazhar olmuş şairlerden sadece bir kaçıdır.

b) İmam Hüseyin’i (A.S) Ziyaret Etmeyi Teşvik Etmek

Büyük şahsiyetleri anmak ve kahraman şahsiyetlerin kabirlerini ziyaret etmek dünyadaki milletler ve değişik halklar arasında önemle sürdürülen bir adettir. Bütün bunlar arasında Şehitlerin Efendisi ve özgürlerin önderi İmam Hüseyin’in (a.s) yeri bir başkadır. Ehlibeyt İmamları (a.s), İmam Hüseyin’in (a.s) Kerbela’daki türbesini ziyaret etmenin fazileti hakkındaki söyledikleri onlarca önemli sözleri ve uygulamalarıyla insanları Şehitlerin Efendisi’nin (a.s) kabrini ziyaret etmeye teşvik etmişlerdir. Bu tutum, bir yandan Müslümanların İmam Hüseyin ve onun nurlu ve izzetli yoluna yönlendirme ve onunla sağlam bir ruhsal ve düşünsel bağ kurmalarını sağlamayı hedeflerken, zalimler ve zorbalar ile bir tür mücadele yöntemi sayılmaktaydı. Tarihi araştıran her kes bunun etki ve sonuçlarını mutlaka müşahede eder. İmam Hüseyin’i ziyaret etmek hakkında birçok hadis vardır ki biz bunlardan birini nakletmekle yetiniyoruz.

İmam Cafer Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü nur sofralarına oturmak isteyen herkes İmam Hüseyin’in (a.s) ziyaretine gitsin.”[9]

3. Muharrem Ayının Özelliği ve Kanın Kılıca Galebesi

Muharrem ayı çok değerli bir kitaba benzer. Her gece ve gündüzü, her saat ve anı, tevhid, irfan, insaniyet, şeref, izzet ve özgürlük dersleriyle dolu bir kitabın sayfalarıdır adeta. Evet, hem nasıl yaşamak, hem de nasıl ölmek gerektiğini insana öğreten bir kitap. Bu değerli hazine, İmam Hüseyin’in (a.s) “Zillet bizden uzaktır.” diyerek tüm nesillere ve asırlara ve tüm zaman ve mekanlara “Ey Adem’in evlatları, ey hak ve adalet talipleri! Ayağa kalkın ve şeytani güçler, zorbalar ve zalimler karşısında teslim olmayınız.” gibi verdiği önemli mesajlarla doludur.

Diğer taraftan İmam Hüseyin (a.s) yapayalnız kaldığı ve etrafı silahlarla donatılmış binlerce cellat tarafından çepeçevre sarıldığı hayatının son anlarında savaş meydanının orta yerinde, “Bana yardım edecek kimse yok mu…” diyehaykırarak yardım istemişti. O bu haykırışıyla bütün nesillere ve bütün zaman ve mekanlara seslenmişti aslında. Zira o bu yardım talebinden önce, bütün yarenlerini ve azizlerini birer birer kutlu davasına feda etmişti. Artık ne yarenlerinden kimse kalmıştı, ne de Ehlibeyt’inden; hatta altı aylık minik yavrusunu bile kollarında kurban vermişti Yüce Rabbi’ne. Onları feda ettiği gibi kendisinin de artık son anları olduğunu ve kısa bir süre sonra susuz bir şekilde şehadet makamına ulaşacağını, artık yardımına gelecek kimsenin olmadığını da çok iyi biliyordu. Dolayısıyla İmam’ın haykırışı bütün insanlığa ve kıyamete kadar gelecek nesillereydi. O, tarih boyunca gelecek insanların Kerbela’dan yükselttiği özgürlük ve izzet nidalarını duymalarını ve onun kutlu davasından ders alarak İslami ve insani değerlere sahip çıkmalarını ve daima zulüm ve haksızlığa boyun eğmemelerini, kısacası Hüseyni kıyamın bir mektep olarak yaşamasını ve insanlara örnek olmasını hedefliyordu.

4. İmam Hüseyin’e Matem Merasimlerinin, Hüseynilerin Birlik Ve Beraberliğindeki Rolü

Her millet kendi beka ve başarısı için aralarında birlik ve beraberliği sağlayacak bir etkene ihtiyaç duyar. İşte Peygamber’in (s.a.a) Ehlibeyti’nin takipçileri arasında birlik ve beraberliği sağlayacak ve milyonları aynı eksende toplayacak, aynı şekilde onları zulüm, despotluk ve sömürgeciliğin pençesinden kurtarabilecek en önemli etkenlerden birisi, belki de en önemlisi, İmam Hüseyin (a.s) ve Kerbela şehitleri için düzenlenen anma ve matem merasimleridir.

Tarih boyunca Kerbela şehitlerine matem tutma hareketi, küçük, büyük birçok hareket ve kıyamın altyapısını oluşturmuştur. Yezidiler karşısındaki Tavvabin hareketi, Kerbela canilerinin çoğunu cezalandıran ve Emevi ordusuna büyük bir yenilgiyi tattıran Muhtar Sakafi’nin kıyamı bunun iki bariz örneğidir. Genel olarak dünyadaki birçok devrim ve mücadele Kerbela destanını yazanların kutlu davasından esinlenmiştir. Bunun açık bir örneği Hint yarım adasını İngiliz sömürgeciliğinden kurtulmasıdır. Bu devrimin önderi Gandi Müslüman olmamasına rağmen şöyle demiştir: “Ben Hindistan halkı için yeni bir şey getirmedim ve sadece Kerbela kahramanlarının hayatlarının tarihi hakkında yaptığım araştırma ve incelemelerden elde ettiğim armağanı Hint halkına takdim ettim. Eğer Hindistan halkını kurtarmak istiyorsak, Hüseyin b. Ali’nin (a.s) gittiği yolu kat etmeliyiz.”[10]

Diğer bir örnek ise İmam Humeyni’nin önderliğinde gerçekleşen büyük İran İslam devrimidir. Bu büyük inkılabın meydana gelmesinde Kerbela ve Aşura bilinci müstesna bir rol oynamıştır.

En son örneği ise tepeden tırnağa en modern silahlarla donatılmış, yıllardır dünyanın sözüm ona yenilmez ordusu diye tanıtılan Siyonist İsrail ordusuna karşı, Hüseyni Mekteb’in takipçileri olan ve o kutlu davadan ilham alan Lübnan Hizbullah hareketi ve direniş cephesinin Siyonistlere karşı şanlı direnişini ve onlara hem Lünban ve hem de Filistin’de tattırdıkları hezimeti örnek olarak verebiliriz. Hüseyni kıyam ve Hüseyni mesajlar unutulmaz ve İmam Hüseyin’i ve hedeflerini hatırlatacak, yaşatacak merasimler, etkinlikler ve etkileşimler var olduğu müddetçe bu İlahi mektep unutulmaz dersler ve bu Şecere-i Tayyibe nice kutlu meyveler vermeye devam edecektir inşaallah.

Dipnotlar:             

[1] Meryem, 41.

[2] Meryem 56 ve 57.

[3] Sad, 41-43.

[4] Vesailu’ş-Şia, c. 2, s. 922.

[5] Vesailu’ş-Şia, c. 10, s. 398.

[6] Amali Saduk, s. 142.

[7] Mefatihu’l-Cenan, Şeyh Abbas Kumi, A’mal-i Muharrem kısmı.

[8] Biharu’l-Envar, c. 24, s. 284.

[9] Kamilu’z-Ziyarat, s. 135.

[10] Nigah-i Be Zindegi İmam Hüseyin (a.s), Muhammed Muhammedi İştihardi, s. 109.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Tema Tasarım | Ozakajans.com